AĞIRLIKLARINIZDAN KURTULUN, HİPNOZLA KALICI KİLO VERİN
Makul Bir Soru “Hayatım Boyunca Diyet mi Yapacağım?”
Diğer bir şekilde sorarsak “zorla güzellik olur mu?”
Asla!
Bir tarafta yemek yeme arzularınız diğer tarafta kilo vermek için kendinizi mecbur kıldığınız katı ve sıkıcı diyetler.
- Bu gerilimli çekişme arasında kilo vermeye çalışıyor ve yoruluyor musunuz?
- Uygun kiloya ulaşmak ve orada kalmak için hayatım boyunca diyet mi yapacağım diye soranlardan mısınız?
- Sizin içinde ulaşılan kiloda kalabilmek meselenin en önemli kısmı mı?
O Halde Temel Sorumuz Şu; yemekle ilgili istek ve arzularınızla, hayatınız boyunca savaşarak mı kilo vermeye çalışacaksınız? Yoksa;
- Yemeye dair duygularınızı anlayıp onlarla uzlaşarak, onları doğru yoldan ikame ederek,
- Yeni yemek yeme alışkanlıkları geliştirip, kilo vermeyi bir savaş halinden çıkartarak mı kilo vereceksiniz?
Bu sorular ve yaklaşımlar sizin için de geçerli ise aşağıdaki yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum.
Günümüzün tüketim alışkanlıkları ve rutinin dışına çıkamayan, hareketsiz yaşam şeklimiz başta olmak üzere, stres ve çeşitli nedenlere bağlı olarak fazla kilo sorunu yaşayan insanların sayısı gün geçtikçe artmakta. Ayrıca obezite modern hayatın yaygın hale gelen en büyük tehlikelerinden.
Hipnoza konu olan kilo sorunları yemek yeme eyleminin duygusal dayanak olarak kullanımıyla ilgilidir. Kişileri fazla yemek yemeye sürükleyen bir takım duygusal faktörler ve neticesinde “kazanılan” yanlış yemek alışkanlıkları, üzerinde çalıştığımız alandır. Hipnoterapi ile fazla sağlıklı ve kalıcı kilo verebilirsiniz.
Duygusal Yiyicilik! Stres, kızgınlık, güvensizlik, başarısızlık, değersizlik hissi, özgüven sorunu, kendini sevememe gibi bazen farkında bile olamadığımız bu duygular üzerinden kendimizi yemeğe veririz. Bu olumsuz duyguları bastırmak, o duygularla baş etmek üzere yemek yemek başvurulan ortak yollardan. Öyle ki bu noktada duygu açlığımızı otomatik olarak yemekle telafi etme alışkanlığı geliştiririz. Bazen insanlar acıktım der aslında biraz sıkılmış veya birşeylere üzülmüştür. Ortada gerçek bir açlık yoktur. Bu duygusal bir açlıktır. Bu döngü her alışkanlık gibi otomatik olarak işlemeye başlar ve devam ettikçe kişi için üstesinden gelmek zorlaşır.