Genel olarak telkin; kişiler üzerinde etki oluşturmak amacıyla bir duygu ya da düşüncenin aktarımıdır. Bu aktarım sözel olabileceği gibi bunun dışında da etkide bulunan her uyaran aslında bir telkin görevi görür. Bir mimik, jest ya da tavır telkin görevi görür.
Peki telkinin gücü nereden gelmektedir? Telkinin gücü; her düşüncede, tasavvurda bir gerçekleşme potansiyelinin olmasından ileri gelmektedir. Dolayısıyla telkin potansiyel bir enerjidir. Telkinin üzerimizde ki duygusal, düşünsel tesirinin beyinde hem elektriksel hem de biyokimyasal karşılığı vardır. Sevdiğiniz kişinin sizi sevdiğini söylemesi ya da birinin sizi çok sinirlendirmesi sonucunda beyninizde, bedeninizde ne tür biyokimyasal tepkimeler oluşur? Düşünün.
Hipnoz tarihine baktığımızda hipnotik transın uzun zaman tılsımlı, gizemli ve kendisine güç verilmiş kişilerce yapıldığı zannedildi. Fakat durum pekte öyle değildi burada transı oluşturan telkindi.
Ebeveynlerin, tüm otorite figürlerinin (öğretmen, doktor vb..) özellikle kişilerin çocukluk dönemlerinde yönelttikleri telkinler hayat boyu onların kendilerine ilişkin kabullerini, algılarını, iyi ya da kötü yönde belirleyecek güçtedir. Öyle ki telkinin vücutta ki bağışıklık sistemini nasıl harekete geçirdiğini, etkilediğini inceleyen bir bilim dalı, psikonöroimünoloji bilmi vardır. Telkinin gücü bilinçaltı zihinde oluşturduğu güçlü etkiyle sabittir.
Telkin Tanımları:
- Mesmerizm dönemi teorisyenlerinden Dr.P.C. Jagot hipnotik telkinin tanımını şu şekilde ortaya koyar; ” telkin, bir meyili aşırı hale getirmektir”
- Bir diğer telkin tanımında ise A.Bruchle; “telkin bir düşüncenin bilinçaltından etkisini açığa vurmasıdır” diyerek telkine içerden bir bakış geliştirmiştir. Yani oto telkine işaret etmiştir.
- Hipnozdaki etkileşimli mekanizma; telkin, hayal, trans şeklinde karşımıza çıkar. Tetikleyici unsur burada telkindir.