Vücudumuzun en büyük ve en belirgin organı olan cildimiz içsel benliğimizin bir aynasıdır. Cilt sağlığımızın psikolojimiz ile direkt ilgili olduğunu anlamak için utandığımızda kızaran yüzümüzü düşünmemiz yeterli olacaktır.
Virüs veya bakteri kaynaklı olmayan cilt problemlerinin nedenlerini anlayabilmek için erken emriyonik evrede cildin nasıl geliştiğine bakmak gerekir. Deri ve sinir sisteminin kaynağı ektoderm yani dış derisidir ve ne zaman ki embriyo tam olarak gelişmeye başlar o zaman bu ikisi arasında güçlü bir bağ kurulmaya başlanır.
Bu nedenle sinir sisteminde oluşabilecek herhangi bir dengesizlik çoğunlukla epidermisi yani dış deriyi etkiler. Bu ise bir olayın dolaylı bir kırılganlığının işareti olabilmektedir. Bu nedenle semptomların sadece psikojenik rahatsızlıklar olarak değerlendirmek tetikleyici nedenlerin tedavisi kadar etkili olamayacaktır. Dolayısıyla hipnoterapi cilt sağlığı için oldukça üretken bir metod olarak gösterilmektedir.
Bu metod, hipnoterapi, dermotolojik rahatsızlıklar için çok sık kullanılmaya başlanan bir tedavi yöntemidir. Tedavinin üç farklı yolu-kanalı bulunmaktadır. İlki, kökte yatan psikolojik nedenlerin tedavisi, ikincisi semptomları azaltmak ve sonuncusu koşullara bağlı semptomların tedavisinin sağlanması.
Bu noktada kişiyi ve benlik algısını etkileyen stres nedenlerinin farkında olmak çok önemlidir. Sonrasında ilk müdahalenin ilk adımını hastanın ne yaparken mutlu ve rahat olduğunu belirlemek olacaktır. Bu bilgi hipnoz terapisinde hastanın biyolojik geri bildirimi (biofeedback) ile pozitif bir bağlantı kurulmasında etkili olacaktır. Çünkü eğlendiğimiz, yapmaktan mutluluk duyduğumuz şeylerden bahsettiğimiz zaman kendi benliğimiz ortaya çıkmaya başlar ve kaygı duyduğumuz şeyleri aklımızdan çıkarmaya başlarız. Bu da yaparken zevk aldığımız, mutlu olduğumuz şeyleri düşünürken zihnin düşünülen bu şeylerle meşgul olması sayesinde hastanın problemlerinin çok da farkında olmadığı, sorunları hakkında çok kaygılanmadığı zamanların olabildiğini göstermektedir. Bu, aynı zamanda söz konusu problemlerin her zaman değişebileceğini, bunların yok edilip manipüle edilebileceğini hastaya göstermek için de yararlı ve etkili bir yöntemdir.
Dünya çapında kullanımı ve uygulaması gittikçe artan ve psikolog ve psikiyatristlerin de tedavi yöntemi olarak kullandığı ve dünyanın önde gelen üniversitelerinde eğitimi verilen hipnoterapi psikolojik kaynaklı cilt problemlerinde çok yaygın bir şekilde kullanılmaya devam etmekte ve hatta terminolojiye “hipnodermotoloji” kavramını da eklemiş bulunmaktadır.