Marie McBrown hipnozun göğüs ameliyatından kalan izlerin iyileşmesine yardımcı olup olmayacağını test etmek için davet edilmişti. Marie (gerçek ismi değil) ve 17 kadın göğüs ölçülerini küçültmek için cerrahi operasyon geçirdiler.
Göğüs ölçüleri sırt ve omuz ağrılarına yol açan, günlük işlerini yapmasını engelleyen veya sosyal ve psikolojik problemlere yol açan kadınlar için bu yaygın bir ameliyattır. Bu türdeki operasyonun iyileşme süreci ve ağrısı iyi biliniyor ve Harvard Tıp Fakültesin’den Carol Ginandes ve Cincinnati Union Enstitüsünden Patricia Brooks önderliğinde bir araştırma ekibi hipnozun yaraları iyileştirmeyi hızlandırıp hızlandıramadığını belirlemek istediler.
“Hipnoz anksiyeteden ağrıya, kanser kemoterapisinin mide bulantısını azaltmadan spor performansını artırmaya kadar Batı tıbbı tarafından 150 yıldan daha uzun bir süre kullanılıyor” diyor Ginandes. Kendi sağladığı uygulamalar arasında fobi tedavileri, panik, düşük özbenlik, uykusuzluk, cinsel işlevsizlik, stres, sigara içme, kolit, siğiller, baş ağrıları ve yüksek kan basıncı bulunuyor.
“Bütün bu işlevsel kullanımlar bir insanın daha iyi hissetmesine yardımcı olabilir” diye devam ediyor Ginandes. “Hipnozu insanların fiziksel olarak daha iyi olmalarına yardımcı olmak için de kullanmakla ilgileniyorum. Bu zihni kullanarak bedende yapısal değişiklikler yapmak, iyileşmeyi doku seviyesinde artırmak anlamına geliyor.”
Dört yıl önce Ginandes ve Harvard Tıp Fakültesinde radyoloji profesörü Daniel Rosenthal kırık kemiklerin iyileşmesini hızlandırmada hipnozun kullanımıyla ilgili bir rapor yayınladılar. Ayak bileği kırılmış ve ameliyat gerektirmeyen ve Massachusetts General Hospital’da alışılmış tedaviyi gören 12 kişi aldılar. Buna ek olarak Ginandes 12 hafta boyunca diğerleri normal tedaviye devam ederken grubun yarısını haftada bir gün hipnotize etti . Alçıları ve diğer bakımları aynı doktor uyguladı ve ne kadar iyileştiklerini gözlemlemek için aynı radyolog düzenli röntgenlerini çekti. Röntgenleri değerlendiren radyolog hangi hastaların hipnoza girdiğini bilmiyordu.
Sonuçlar dikkat çekiciydi. Hipnotize edilen kişiler edilmeyenlerden çok daha hızlı iyileşti. Kırıktan 6 hafta sonra hipnoz grubunda olanlar sekiz buçuk haftaya denk bir iyileşme gösterdi.
Nasıl hipnotize edilir?
Tabii ki herkes sonuçlardan memnun olmayabliiyor. Bazı uzmanlar sonuçların hipnotize edilenlere gösterilen ekstra özenle – artırılmış psikolojik destek – açıklanabildiğini iddia ediyor. Böylece Ginandes 18 göğüs ameliyatı geçirmiş kadına hipnozu denemeye hazır olduğunda onları rastgele 3 gruba ayırır. Hepsi aynı doktorlardan aynı operasyonel bakımı alır. Bu kişilerden sadece 6’sı standart bakım görür, 6’sı da bir psikologdan ilgi ve destek görür ve diğer 6’sı operasyondan önce ve sonra hipnoza girdi.
Hipnoz seansları sekiz hafta boyunca haftada bir yapıldı. Psikolojik düzeltme de aynı süreçte verildi.
Ginandes hastalar bir kanepede yatarken köstekli bir saat sallayarak onları uyutmadı. “O sadece filmlerde olur” diye güldü. “Hipnozda insanlar kontrolü kaybedip onların iradesine ters her şeyi yapabilecekleri biz zombi durumuna girmezler. Uzanmalarına gerek yoktur, ayakta dururken ve hatta başınızın üzerindeyken bile hipnoz durumuna girebilirsiniz. Hastalar uykuya bile dalmazlar, daha çok kendini güzel bir kitapta veya bir müzik parçasında kaybetmekten farksız olan emilmiş (tüm dikkati belirli bir şeye verilmiş) bir farkındalığa girerler” dedi.
Bu zihin durumundayken Ginandes operasyonun ve iyileşmenin farklı seviyeleri için özel tasarlanmış telkinler verdi. Ameliyat öncesi telkinler ağrıyı ve kaygıyı azaltmayı vurguladı. Ginandes “Bir hastaya kan akışını kontrol ederek ameliyat süresince kanamanın azaltılabilmesiyle ilgili telkin verebilirsiniz” der. Genel olarak telkinler rahatlık beklentisi, azalmış iltihaplanma, yaralı dokunun yok olması, hızlı iyileşme, normal aktivitelere geri dönme ve öz benliğine kavuşmaya odaklandı. Katılımcılar bu seansların ses kasetlerini aldılar böylece evde de uygulanabilir.
Ameliyatın birinci ve yedinci haftalarında çalışmada yeralan hemşireler ve doktorlar kadınların hangi grupta olduğunu bilmeden üç grubun da yaralarını görsel olarak değerlendirip ölçtüler. Üç doktorun gözden geçirmesi için dijital fotoğraflarını çektiler. Her hasta kendi iyileşme sürecini ve 0’dan 10’a kadar bir ölçekte hangi seviyede ağrı hissettiğini puanladı.
Sonuçlar açıktı. Marie McBrown ve hipnoza giren kadın belirgin olarak diğerlerinden daha hızlı iyileşti. Destekleyici ilgi görenler ikinci sırada geldi.
Araştırmacılar bu sonuçları American Journal of Clinical Hypnosis’in Nisan baskısında yayımladılar. Bu rapor, tabi ki, hipnozun yaraların iyileşmesini hızlandırdığını kesin bir şekilde kanıtlamaz. Çalışmanın en büyük sınırlamalarından birisi hasta sayısının az olması, bu da diğer yara çeşitlerine bu sonucu genellemeyi zorlaştırıyor. Sonra beklentinin etkisi, bazı hastaların hipnotizmanın işe yarayacağıyla ilgili inançları da var. Baş ağrısı için şekerli hap alanlarla beraber ilaç alanlarda görülen etkinin aynısı. Doktorların ‘hurra’ diye bağırması için daha fazla insanı içeren daha çok çalışma gerektirecek.
Ginandes de buna katılıyor. “Çalışmamız hipnozun daha ileri bilimsel seviyelerde test edilmesi için gerekli ihtiyacın altını çiziyor. “Takip eden araştırmalar hipnotik telkinin gördüğümüz fiziksel ve psikolojik etkileri tetiklediği mekanizmaların çözümlenmemiş tahminleri netleştirebilir”.
Ginandes ve meslektaşları gelecekteki deneylerin basit hipnotik araştırmaların “doku iyileşmesine hedeflenen telkinlerle” karşılaştırılmasını tavsiye ediyor. Diyabetin sebep olduğu ayak ülserleri gibi diğer yara çeşitlerinden dolayı ızdırap çeken insanlar için de hipnozla ilgili daha fazla çalışma yapıldığını görmek istiyorlar.
Nitekim Ginandes göğüs kanserinden sonra iyileşme çalışmasının “birçok heyecan verici birleşik tedavi için bir başlangıç” olduğuna inanıyor. “Hipnoterapi yayılmacı olmayan, ilaçsız bir tedavi olduğundan yaraları ve diğer durumları hızlı iyileştirdiğini bulmak doktor ziyaretlerini azaltabilir ve normal aktivitelere daha hızlı dönüş sağlar. Ayrıca daha ileri araştırmalar bizim zihnin bedenin iyileşmesini etkileyebildiği varsayımımızı onaylayabilir”.
Çeviri: Hasan Arslan
Kaynak: http://news.harvard.edu/gazette/2003/05.08/01-hypnosis.html