Benim inanışıma göre her şey üç adımlı bir süreçte kendini gösterir: düşünce, kelime ve eylem. Bir hipnoterapist olarak bu inancı kendi işime nasıl uygulayabileceğimi düşünürken ve çok kısa bir zaman diliminde bir fikir ileri sürüp, deneyip, cevaplayabildiğim bir fırsat sunulmuştu: Eski bir arkadaşım ve meditasyon öğrencim ameliyat öncesi için kendisini hipnoza almam için beni aradı. Daha önce omurilik ve kalça ameliyatlarında onunla çalışmış birisi olarak hemen “evet” dedim. Ameliyat prosedürlerini ve tarihini sordum. Kalbine giden bir damar için anjiyoplasti[2] yapılacağını ve sonraki gün sabah saat 9’da olduğunu söyledi. İlk iş eve gelmesini ve evde hipnoterapi yapabileceğimizi söylemek oldu.
Yarım saat sonra arkadaşım geldi ve sonrasında hipnoza başladık. Her zamanki gibi önce indüksiyonla başladım, sonra ağrı azaltılmasıyla ve doktorla işbirliğiyle (ameliyat prosedürüne teslim olma), ve ameliyat sırasında etkilenecek bölgelerdeki kan akışını yavaşlatmak ile devam ettim. Sonra birdenbire, işimi bitirmeden önce, ona şöyle dedim (bilinçaltı zihnine): “damarlarını açmak için gerekli hormonları salgılaması için pineal ve hipofiz bezlerini uyarmanı istiyorum ve onları plaklardan ve döküntülerden temizlemeni istiyorum”. Daha sonra durdum ve iyileşme prosedürünün tamamlandığını söyledim ve o andan sonra kednisini sağlıklı ve harika hissedeceğini ekledim. Daha sonra onu transtan çıkardım.
Seans bittikten sonra bir sonraki gün gireceği prosedürle ilgili nasıl hissettiğini sordum çok iyi dedi (kendine güvenen bir tonda). Daha sonra cerrahtan resmi raporu aldığında beni aramasını söyledim ve bir kontrol seansı yapmak için randevu almasını söyledim (iyileşen dokuyla ilgili ameliyattan sonra daha fazla yardım isteyebilir düşüncesiyle). Onayladı ve eve gitti.
Sonraki gün anjiyoplasti yapıldı ve iki gün sonra raporla beni aradı. Doktor damarda herhangi bir tıkanıklık bulamadığını söylemişti – hatta damarları 80’lerinde birinin damarları için olağanüstü sağlıklıydı – bu daha çok ergenlik öncesi birinde görmeyi beklediği bir şeydi. Daha sonra ona tanı sırasında bir hata olmuş olabileceğini ve sebebini bulmak için daha fazla test yapması gerektiğini söylemişti. Bana ne düşündüğümü sordu ve ben de ona prosedürden önce bir başkasına danışıp danışmadığını sordum. Evet dedi. Böylece ben onun yerinde olsaydım doktorun damarların temizliğiyle ilgili söylediklerini kabul edebileceğimi ve sadece bedeniyle ilgili bir terslik belirtisi olursa testler için tarih alabileceğini söyledim. Diğer bir deyişle, seansımızın sonunda söylediğim gibi: iyileşme prosedürü bittiğini kabul ederdim.
Cerrahinin söz konusu olduğu tıbbi hipnozda her zaman başlarken kişinin iznini ve işbirliğini isterim ve onlar hipnozdayken iyileşme süreçlerinin zaten başladığını söylerim.
Hipnoz prosedürü deneyimincen itibaren salgı bez sistemini çalıştım ve salgı bezi sistemleriyle ilgili artan bilgime bağlı olarak süreci kısalttım. Hangi salgı bezinin neyi düzelttiğini bilmeme gerek olmadığını keşfettim. Sadece hipotalamusu tetiklemem gerekiyordu çünkü aslında bedenin sağlıklı kalması ve iyileşmesi için bezlerin yapması gerekenleri onlara yaptıran oydu.
Ayrıca hipnoz prosedürüne fiziksel nedeni eleyip yeniden harekete geçmeye uygun olmaması için hastalığı harekete geçiren olayı yeniden çerçeveleyerek[3] (perspektifini değiştirmek) bir tür regresyon[4] ekledim. O aynı zamanda sorunun kaynaklandığı seçeneğe dayanan tüm durumlara da bir bir atladı ve onları da yeniden çerçeveledi. Tabi ki, bu tür olaylar danışanlarımın başına geldiğinde her istediklerinde hipnoz ve danışmanlık için onlara zaman yaratıyordum.
Benim çalışma anlayışımın arkasındaki felsefe danışanlarımı kendi hayatlarında bilinçli olarak güçlendirmektir ve en sık kullandığım cümlelerden birisi de “Sen her neye inanmak istersen”. Onlara bir seçenek sunuyorum ve fakat ne yaşayacakları (deneyimleyecekleri) onlara bağlı ve ben her ne ise seçeneklerini kabul ediyorum. Değişimi istemekten veya arzulamaktan daha fazlasına sahip olmaları gerekiyor; onu kabul etmeye hazır olmalılar. (İtalikler bana ait).
* Bu makale sedece bilgilendirme amaçlıdır. Herhangi bir sağlık sorunu için lütfen önce doktorunuza danışınız.
Yazan: Michael Price
Çeviri: Hasan Arslan
[1] Makale HTI’nin akreditasyonu bulunan American Council of Hypnotist Examiners Sitesinden alınmıştır. Makale linki:http://hypnotistexaminers.com/PDF/ACHE-Article3-11b.pdf
[2] Damarı onarmak veya şekillendirmek için yapılan cerrahi girişim
[3] Ç.N.: Hipnoterapide çok sık kullanılan bir kavram. Çoğunlukla trans esnasında olaya farklı bakış açılarını hissederek olaya olan yaklaşımı değiştirmeyi amaçlar.
[4] Ç.N.: Sözlük anlamı gerileme. Yazar geçmişe giderek sorunları yeniden çerçeveliyor ve danışan yeni bakışıyla ‘yeni’ bir geçmişe sahip oluyor.