Sosyal fobi başkaları tarafından olumsuz bir şekilde değerlendirilip yargılanabileceği inancı ve korkusu nedeniyle kişilerde yetersizlik, bayağılık, utanç, aşağılanma ve depresyon gibi duygulara neden olan ve bundan dolayı da kişilerin insanlarla ilişki kurmasını ve sosyal bir dünyada var olmasını engelleyen bir sağlık problemidir.
Toplum ve topluluk içerisindeyken aşırı korku, hızlı kalp atışı, yüz kızarması, terleme, ağız kuruluğu, titreme, yüzde ve boyunda kasılmaların hissedilmesi sosyal fobisi olan kişilerde görülen en önemli karakteristik özelliklerdendir.
Ancak sayılan bu semptomlar sanılanın aksine sadece mevcut durumda değil, genellikle sosyalleşme durumunun öncesi ve sonrasında da devam etmektedir.
Sosyal fobi birçok psikolojik rahatsızlık gibi bir çok etkinin karışımı sonucu ortaya çıkmaktadır. Ailesinde bu tür rahatsızlığı bulunan kişilerde sosyal fobi görülme oranı her zaman daha fazla olduğu da bilinmektedir. Bu çocuğun sorunu modelleyerek öğrenmesidir.
Yapılan epidemolojik araştırmalara göre dünyada milyonlarca insanda görülen bu sorun Amerika’da depresyon ve alkol bağımlılığından sonra üçüncü en yaygın sorun olarak gösterilmektedir.
Sosyal fobinin tedavi edilip bu durumun kişilerin hayatını etkilemesini engelleyebilecek en etkili tedavi yöntemlerinden birisi de hipnoterapidir. Hipnoterapistler, sağlıklı bireylerin tersine, sosyal hayatın içerisinde bulunmanın ve dış dünya ile iletişim içerisine girmenin büyük bir kaygı ve edişe kaynağı olarak gören kişilerin ve bu kaygılarının günlük hayatı etkileyen bir sebep haline geliş nedenini, bunun köklerini ve kaynaklarını hipnoz yöntemi ile bulmayı hedefler. Hipnoterapi aracılığı ile kişilerin geçmişte yaşamış olduğu olayların hastanın kendisinde bıraktığı algısını değiştirir ve/veya söz konusu geçmiş olayların kişilerin kendisinde uyandırdığı duyguları bir rahatlama ile ”salıverilmesinde” büyük bir etkisi olur.
Buna ek olarak, hipnoterapinin bilişsel davranışlarda ve genel olarak her türlü kaygı çeşidinde etkili bir tedavi yöntemi olduğu bilinmektedir. Bu yöntemlerde ise iki farklı formdan oluşan hipnoterapiden bahsedilebilir: “telkin” hipnoterapisi daha çok sınav kaygısı, sigara içmek, tırnak yemek, kilo kontrolü, stres gibi kaygı ve problemlerle baş edebilmeye yardımcı olan hipnoterapi formu iken diğeri, analitik hipnoterapi daha çok kökleri daha derinlere dayanan problemlerde kullanılmaktadır. Burada duygusal problemler, oransız- aşırı korku, sosyal ilişki kurmada aşırı korku, kaygı ve çekinme, güven eksikliği gibi hastanın hayatının her alanınını olumsuz bir şekilde etkileyen rahatsızlıkların altında yatan orjinal nedenlerin bulunup bu nedenlerin ortadan kaldırılmasına yönelik bir terapi uygulanmaktadır.