İngilizcede “trance” olarak geçen bu kavramı, Türkçede “dalınç”; eski Türkçede ise “istiğrak” (gark olma, içe gömülme) kavramıyla ele alabiliriz. Birbirinden çok farklı trans türleri ve trans seviyelerinin olduğunu söyleyebiliriz. Hipnotik transta bu türlerden biridir. Transa genel olarak farklı ve özel bir zihin durumu denebilir. Bu içe dönük ve dışarıya izole olmuş (mental absorbsiyon) zihin durumunda duygusal uyaranlar bizim için oldukça etkilidir.
Bir dervişin, semazenin hal dili transvaridir. Tasavvufta vecd hali olarak tanımlanan manevi haz hali fiziksel dünyadan izolasyonun ve manevi duyuşların yoğun olduğu andır. Aynı şekilde meditasyon, yoga gibi uygulamalarda da kişi tekniğe özgü farklı zihinsel durumlar oluşturur.
Hipnozla oluşturulan özel zihin durumuyla ilgilendiğimiz için hipnotik transı tanımlayalım. Bunun bilimsel karşılığı; beynin beta seviyesinde ki tam uyanıklık durumundan alfa düzeyine geçmesiyle girilen rahatlık durumudur. O noktadan daha yavaş olan teta dalga seviyesine devam edebilir ki bu da transın derinliğiyle ilgilidir. Bu seviyeler; kişinin fiziksel ve zihinsel olarak gevşemesiyle başlar ve gelişir. Dolayısıyla hipnotik trans fiziksel ve zihinsel gevşemeyle başlar ve bu gevşeme gitgide güçlü bir rahatlamaya doğru evrilir.
Hipnozun trans durumuyla sınır olmadığını da ekleyelim. Uyanık hipnoz ya da telkine dayalı hipnoz durumları transın dışında da hipnozun mümkün olduğunu gösterir. Bu alanlarda telkin trans olmadan çalışır.
Trans hipnozu, hipnozun ele alındığı geniş bir alandır. Terapi yaklaşımları ya da tıbbi yaklaşımlar için bu alanı kullanırız.