Hipnozla korkudan, endişeden arınmış keyifli, rahat bir uçuş hiç de zor değil! İnsanların hayatlarındaki yaygın fobilerden birisi de uçak/uçuş fobisidir. Bilimsel terminolojideki adıyla “aerophobia”. Uçak fobisi yerine uçuş fobisi demeyi tercih ediyoruz; zira sorun uçağın kendisiyle değil, çoğu zaman uçuş fikri ile ilgilidir. Yazımıza korkuyla fobi arasındaki ince çizgiyi çekerek devam etmekte yarar görmekteyiz: “Korku” baş edilebilen normal bir duygu durumu iken, “fobi” patolojik bir korku alanına işaret etmektedir. Kişi fobi nesnesinden/durumundan mantıklı olmadığını bildiği halde sürekli kaçınır. Bilinçaltı kendince tanımladığı tehlike alanından kişiyi mutlak suretle, katı bir şekilde uzak tutmaya çalışmaktadır.Buradan hareketle sorunu yaşayan kişileri iki gruba ayırabiliriz;
Uçuş fobisi olanlar ki bu grup uçuş fikrine dayanamayan, uçakla ilgili her şeyden kaçınan gruptur. Bu guruba girenler uçağa binemezler, hatta bu amaçla yola çıkmaktan bile kaçınırlar. Bu duygu yükseklik fobisi ile de iç içedir. Uçuş fobisi sorununun temelinde geçmiş yaşantılarla ilgili derin korkular olabilir. Bazı çalışmalarımızda uçuş fikrinin kişinin bilinçaltı zihnince temsil edilen başka duygularla ilgili olduğunu da görebilmekteyiz.
Uçuş korkusu olanlar; bu grup uçağa zor bela, mecburiyetten binerler. Uçuş esnasında kendilerini pek iyi hissetmeseler de, gerilseler de bir şekilde uçağı kullanabilirler. Daha çok uçağın kalkış ve inişlerinde sorun yaşarlar. Kişi korku duygusunu “idare” etmeye çalışır. Bu onun için duygusal olarak yorucu olsa da yapar. Bazı zamanlar uçağı tercih etmeyip alternatif yollar ürettiği de olur. Kişi uçuş esnasında bir aksiliğin yaşanmasından korkar, olumsuz fikirlere odaklar kendisini, seslere kulak kesilir.
Bu grup, uçuştan bazı özel hassasiyetleri sebebiyle korkabilir (ikincil korkular) Örneğin kişinin kapalı alan fobisi, yaşadığı travmatik bir olayın etkisi, panik atağı ya da benzeri anksiyete durumları olabilir. Uçuş esnasında bunların tetikleneceğine dair bir beklentiye girer ki bu noktada zihin üzerine düşeni yaparak bekleneni gerçekleştirir.
Uçuşla ilgili hiçbir sorunu olmayan kişiler eğer daha sonra bir şekilde kötü bir uçuş deneyimledilerse bu durum da onlarda kaçınma eğilimi oluşturur. Kimileri fobi sahibi olup uçağı hayatlarından çıkartırken, kimileri artık kolayca uçağa binemeyip çok zorlanır hale gelebilir.
Hipnoz, uçak fobisi özelinde kişinin bilinçaltı zihnini olumlu yönde programlar
Bu programlama olumsuz çağrışımlar ve beklentilerin olumlu, yapıcı algılarla değiştirilmesi amacını taşır. Uçuş fobisinde sorunun nadiren de olsa hipnoanalitik yaklaşımlarla ele alındığını da söyleyebiliriz. Burada uçuş fobisi gibi görünen sorunun dolaylı olarak bir temelden beslendiğini söyleyebiliriz.
Uçuş korkusu yaşayan grupta ise hipnoz altında bedensel ve zihinsel gevşeme öğretilir. Bilinçaltı zihin olumlu ve yapıcı algılarla programlanır. Kişinin hipnoterapide ele geçirdiği kontrol ve rahatlık duygusu evden uçağa, uçuşa, ve sonrasına kadar uzanan süreci kapsar. Her iki gruba da oto hipnoz programlaması yapılarak duygusal kontrolü rahatlıkla yapabilmeleri sağlanır.
En nihayetinde Değişim Hipnoterapi olarak hedefimiz kişinin bütün hayatı boyunca uçuşlarını rahatlık içinde yapmasını sağlamaktır. Bunun yolu da bilinçaltı zihni programlayarak onu bilinçli zihinle uyumlu hale getirmekten geçmektedir.